Kril içeren bir diyetle beslenen çipura larvaları, hayatta kalma oranlarında artış ve gelişmiş büyüme gösteriyor.

Akdeniz’deki en önemli deniz balığı yetiştiriciliği türlerinin başında gelen Çipura ve Levrek balıklarının beslenmesi için yapılan hammadde araştırmalarındaki temel neden, geleneksel olarak balık yemlerinde kullanılan balık ununa iyi ve sürdürülebilir alternatifler geliştirmek. Bunun için bitkisel bazlı hammaddelerin yanı sıra denizden elde edilmiş ve şu an için sürdürülebilir olarak sınıflandırılan başka kaynaklar da var. Bunlarından birisi de kril.

Kril, karidese benzeyen küçük bir soğuk su kabuklusu ve ana besinlerini fitoplankton oluşturuyor. Krilin eldesi ise genellikle oldukça soğuk olan kutup denizlerinden yapılıyor.

Suudi Arabistan Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), İskoçya Stirling Üniversitesi Su Ürünleri Enstitüsü ve İspanya Universidad de Las Palmas de Gran Canaria’nın birlikte yürüttüğü ortak çalışmada, çipura larvaları, %7 kril fosfolipidleri (omega-3 yağ asitleri içeren deniz lipidleri) içeren bir yemle beslendi ve performansları, soya fasulyesi lesitini lipidleri içeren bir başka yemle beslenen bir grupla karşılaştırıldı.

KAUST Kıdemli Bilim Adamı Reda Saleh Azam araştırmayla ilgili olarak “%7 kril yağı fosfolipidiyle beslenen balık larvalarındaki yüksek hayatta kalma oranları ve daha fazla büyüme, krilin yeme dahil edilmesinin önemli yağ asitlerinin daha fazlasının emilmesini ve hayvanlar tarafından kullanılmasını sağladığını gösteriyor.” diyor.

Bu, fosfolipid kaynağının önemli olduğunu ve kril yağı fosfolipidlerinin balıklarda sağlık, büyüme ve genel olarak hayatta kalma açısından sürekli olarak daha etkili olduğunu gösteren önceki araştırmalarla uyumludur.

Çalışmada, vücuttaki Omega-3 yağ asidi bileşiminin, %7 ve %9 kril yağı fosfolipitleri ile beslenen larvalarda en yüksek olduğu bulundu. Soya fasülyesi lesitini ve kontrol diyetleri ile beslenen larvalar, karaciğer ve bağırsakta lipid damlacıklarının büyük vakuollerinin önemli ölçüde daha yüksek mevcudiyetini sergilediler, bu da yemlerde lipidlerinin yetersiz kullanıldığını göstermekte.

Kril bazlı lipitler Aker BioMarine tarafından sağlandı. Şirketin Hayvan Sağlığı ve Beslenmesi İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Andras Ziener araştırmayla ilgili şunları söyledi: “Araştırmacılar, çipura diyetine sadece yüzde yedi kril yağı fosfolipiti ekleyerek, soya fasulyesi lesitin diyetini tüketen balıklarla karşılaştırıldığında, larvaların bağırsak ve karaciğerde önemli ölçüde daha az lipit birikintileri ile birlikte gelişmiş büyüme ve sağ kalım sergilediğini buldular.

Hem kril yağı hem de soya fasulyesi lesitini, özellikle embriyonik ve erken larva gelişimi sırasında balıklara enerji sağlayan fosfolipitlerin kaynağıdır. Fosfolipidler, balıklarda daha iyi beslenmeyi destekleyen yem cezbedici olma özelliklerine ek olarak, emilimi ve sindirimi daha kolay olan yüksek bir omega-3 yağ asiti kompozisyonuna sahiptir.

Önceki çalışmalar, fosfolipitlerin, besinlerin emilimini artırmak için önemli olan inositol ve kolin sağladığını da gösteriyor.

Araştırmayla ilgili daha fazla detaylı bilgiye https://link.springer.com/article/10.1007/s10499-022-00935-2 adresinden ulaşılabilir.