Kapalı alanda karides yetiştiriciliği, su ürünleri yetiştiriciliği alanında potansiyel bir engel olarak görülse de, yatırımcılar bunu kesin bir nokta ile bitirmek yerine noktalı virgülle devam etmeyi tercih ediyor. ADM Capital Europe‘dan Aurore Gil‘e göre bu, doğrudan “hayır” diye geçiştirilmek yerine “henüz değil” ile daha iyi karakterize edilen bir yatırım duruşu.

Küresel Karides Forumu’nunun açılışında, kapalı alanda karides yetiştiriciliğine ilişkin yoğun katılımlı bir oturumda Aurore Gil, yatırımcıların Kuzey Amerika, Doğu Asya ve Avrupa’da ortaya çıkan pilot projeleri ve yatırımcıların bu projeler hakkında neden kararsız kaldığını anlattı. Gil, Londra merkezli ADM Capital Europe ve Cibus Fund’ın yatırım direktörü olarak, merkezinde sürdürülebilir gıda üretimi olan şirketler arıyor. Kapalı alanda karides yetiştirmek için doğru olanı ise henüz bulamamış.

Gil, delegelere, kapalı devre su ürünleri yetiştiriciliği yolculuğu sırasında Kingfish Company’yi destekleyen Cibus’un, operasyonel girişimlere yabancı olmadığını söyledi. Cibus ikinci fonuna başlarken, sermayeyi gıda üretimini kesintiye uğratmak, kaynak verimliliğini artırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak için yenilikçi teknoloji kullanan firmalara yönlendirmeyi umuyor. Bu, su ürünleri yetiştiriciliği uzmanlarının yeni gelişen kapalı karides sektörüne kilit bir aday olarak bakmasına neden olsa da Gil, yatırımcıların satın almadan önce segmentin temelinin iyice sağlamlaşması gerektiğine inanıyor.

Delegelere, hem temiz su kullanan sirkülasyonlu kapalı devre su ürünleri yetiştirme sistemleri hem de biofloc sistemlerinde karides yetiştiriciliğinin, yatırımcı güvenini oluşturmak için teknolojilerini ve hayvancılık bilgilerini göstermeleri gerektiğini söyledi. Firmalar ürünlerine büyük bir hevesle övünseler de Gil, karides alanında Cibus’un diğer RAS yatırımı olan Kingfish Company’de görülen bilgi tabanı, teknoloji, genetik kaynakları ve sicili ile eşleşen bir girişim görmediğini belirtiyor.

Bu, kapalı alanda karides yetiştiriciliğine ilişkin abartılı tanıtım faaliyetlerini frenlese de Gil, sektörün mevcut durumunu ele alıp iyileştirebileceğine inanıyor. Genetik evleri, karides yetiştiriciliği için ortak bir çaba sarf etmeye başlıyor ve teknoloji segmenti hızla yenilik yapıyor, bu da gidişatın sektör için dönebileceğini gösteriyor. Bizim bakış açımıza göre, burada kalacak ve zaman geçirmek ve doğru şirketleri desteklemek istiyoruz.

Neden karada su ürünleri yetiştiriciliğine yatırım?

Su ürünleri yetiştiriciliği sektörüne ve özellikle kara tabanlı kurulumlara yatırım yapmak için pek çok neden var.

Küresel nüfus daha fazla balık tüketiyor ve karada bulunan devirdaim su ürünleri sistemleri, gıda güvenliği ve ulusların kendi kendine yeterlilik hedefleriyle uyumlu kalarak bu artan talebi karşılayabilecek potansiyel sunuyor. Kapalı devre su ürünleri yetiştiriciliğinin ayrıca geleneksel yöntemlerle yapılan yetiştiriciliğin karşı karşıya olduğu birçok zorluğu da ele alma potansiyeli var. Hastalıklar, parazitler, antibiyotik kullanımı, kaçaklar, mikroplastikler ve kirlilik gibi tekrar eden endüstri sorunları, devirdaim tesislerinde daha iyi yönetilebilir ve bazı durumlarda ortadan kaldırılabilir. Bunun yanında, kapalı devre su ürünleri yetiştiriciliği, temelinde tamamen kontrollü bir üretim ortamına işaret ettiğinden sorunlu noktalarda olumlu yönde ilerleme sağlabilir.

Halihazırda yapay zeka ve dijital çözümler yaygınlaştıkça, su ürünleri yetiştiriciliğinin bu segmenti son 10 yılda teknolojik yönden oldukça olumlu bir ilerleme kaydetti. Bu ilerlemeler, yem proseslerinin otomatikleşmesini su sıcaklığı ile çözünmüş oksijen miktarı gibi çevresel parametrelerin sürekli olarak izlenebilmesini kapsamakta.

Böylece üreticilerin teorik olarak da olsa stoklarını optimum sağlıkta tutmasına imkan tanır. Segmentin otomasyonu aynı zamanda işgücü eksikliklerine bir çözüm sunacak ve çalışanların, su üstündeki zorlu çalışma koşullarına maruz kalmasını önleyecek.

Yetiştiricilikte kullanılan sistemler kapalı tesislerde tutulduğu için su ekosistemlerine zarar verme riskleri sınırlıdır. Ayrıca kapalı devre sistemlerinin, yoğun kültür balıkçılığı çiftliklerine göre nispeten daha düşük çevresel ayak izine sahip olduğuna dair kanıtlar var. Üretim tesislerinin bulunduğu yere bağlı olarak kapalı devre yetiştiricilik, deniz ürünlerini üretim noktasından tüketim noktasına taşımanın çevresel ayak izini azaltabilir.

Tanklarda ne var: Yatırım nereye yapılmalı?

Gil, bazı türlerinin kapalı devre su ürünleri yetiştiriciliği için diğerlerinden daha uygun olduğunu belirtiyor.

Karidesin dünyanın önde gelen su ürünleri arasında ilk sıralarda olması, bunların karada kurulu çiftliklerde büyük ölçekte üretilebileceği anlamına gelmeyebiliyor. Balıklar veya kabuklular kapalı devre tesislerde gelişemezse, yeni kurulan şirketler ve yatırımcılar ağır biyokütle ve ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalabilir. Gil için bu, yatırımcılar için önemli bir soruyu gündeme getiriyor: geniş bir popüler su ürünleri yetiştiriciliği seçenekler içinde kara tabanlı üretime mi yatırım yapmalılar yoksa üretim yöntemine daha uygun olan türlere mi?

Örnek olarak Gil, The Kingfish Company’nin başarısını Atlantic Sapphire’in karşı karşıya olduğu zorlu yolla karşılaştırdı.

The Kingfish Company tarafından üretilen yüksek değerli türler olan Sarı kuyruk’un (Seriola dumerili) kapalı devre yetiştiricilikte oldukça iyi olduğunu açıkladı. Dirençliler ve stres intoleransları yüksek. Genetik iyileştirmeler de türleri daha sağlam hale getirdi.

Atlantic Sapphire’in karadaki tesislerinde yetiştirilen somonla ilgili tablo o kadar da pembe değil. Delegelere somonun aldatıcı olduğunu söyledi. Yatırımcılar, kapalı devrede yaşam döngüsünü güvenilir hale getirmek için gereken genetik ve hayvancılık iyileştirmelerini görmediler.

Bu yazının devamı, 29 Ocak 2023 tarihinde yayınlanmış olan “Karides, kapalı devre yetiştiriciliğe hazır mı?”dir.