Su ürünlerine dair çok kapsamlı ve önemli bir tüketim pazarı olan Avrupa Birliği’de, Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan EU Blue Bioeconomy Report – Avrupa Birliği Mavi Biyoekonomi Raporu’nun 2022 yılında güncellenen sayısı, gelecekte su ürünleri yetiştiriciliği içinde kendine oldukça büyük yer açacak gibi görünen su yosunu, yani alglere odaklanıyor.
Sudan elde ettiğimiz fayda her geçen gün artarken, artan nüfusa ve tüketim alışkanlıklarındaki değişime bağlı olarak sudan sürdürülebilir fayda elde etmeye devam etmemiz için bazı çalışmalar yaparak gerekli aksiyonları almamız gerekiyor. Bu ihtiyaca binaen de, bir ürün olarak değerlendirilmek üzere sucul biyokaynakların kullanımıyla ilgili herhangi bir ekonomik faaliyet de Mavi Biyoekonomi olarak tanımlanıyor.
Su ürünlerine dair çok kapsamlı ve önemli bir tüketim pazarı olan Avrupa Birliği’de, Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan EU Blue Bioeconomy Report – Avrupa Birliği Mavi Biyoekonomi Raporu’nun 2022 yılında güncellenen sayısı, gelecekte su ürünleri yetiştiriciliği içinde kendine oldukça büyük yer açacak gibi görünen su yosunu, yani alglere odaklanıyor.
2023 yılının Ocak ayında yayınlanan rapor, başta AB içinde olmakla birlikte tüm dünyadan mikro ve makro alglerin yetiştirilme sistemlerindeki son gelişmelere dair geniş bir bakış açısı sunması açısından oldukça önemli.
Su yosunları, şu an için kozmetik ve yem teknolojileri alanında kendine epey yer açmayı başarmış olsa da, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve atmosfer ile sudaki fazla karbodioksiti uzaklaştırmak için de en önemli yardımcılarımız olacak.
Mavi Biyoekonomi Raporu’nun 2022 edisiyonu bir makro alg olan Sargassum’a özel olarak odaklanmakta ve bu deniz yosununun karbon yakalama kabiliyeti ile ekonomik döngü potansiyeline dikkat çekmektedir. Başta protein içeriği yönünden olmak üzere, tüm içeriği yönünden iyi bir besin kaynağı olarak değerlendirilebilecek türlerin varlığı, kıyı toplulukların geçimlerinin sağlanmasına da olumlu katkı sağlama potansiyelini barındırıyor.
Avrupa Komisyonu, 2022 yılının Kasım ayında “AB’de Güçlü ve Sürdürülebilir Bir Alg Sektörüne Doğru” başlıklı bir iletişimi kabul etti. [İncelemek için lütfen buraya tıklayın.]
AB Mavi Biyoekonomi Raporu 2022’nin temel bulguları
Mikro ve makro alg yetiştirme sistemlerine genel bakış
Deniz yosunu yetiştiriciliği ve hasadı şu anda, halen küçük ölçekli. Küresel kapsamda, deniz yosunu endüstrisi veritabanına girişlerin %36’sdı Avrupa’dan olmasına rağmen, çoğu henüz faaliyete geçmemiş yeni kurulan şirket statüsünde.
Deniz yosun yetiştirmek için alınması gereken lisanslar ve izinlere yönelik düzenleyici ortamlar koordine içinde değil. Ulusal ve yerel düzeyde pek çok düzenleyici aktör ve bazen, su yosunu yetiştiriciliği yapmak isteyen küçük ölçekli şirketler için maliyetler yüksek.
Bilgi Teknolojisi kullanımı, otomatik yüksek hassasiyetli izleme, Nesnelerin İnterneti, bulut içi analiz, gerçek zamanlı otomatikleştirilmiş ve robotik yanıtlar olan ‘Akuakültür 4.0’, büyük ölçekli mikroalg ve deniz yosunu tesislerini yönetmek için standart hale gelecek.
Sargassum’a daha var
Sargassum, hayatını okyanus yüzeyinde geçiren ve büyük kütleler halinde yüzen büyük kahverengi bir deniz yosunu cinsidir. Pelajik sargassum, deniz ekosistemlerinde çok önemli bir rol oynar ve substrat açısından fakir, düşük besinli açık okyanus sularında biyolojik çeşitlilik ve üretkenlik için sıcak noktalar olarak hizmet eder. Atlantik bölgesindeki Sargassum çiçeklerindeki artış, etkilerini hafifletmeyi amaçlayan projelerin çoğalmasına yol açtı. Ancak şimdilik Sargassum için gerçek bir pazar yok. Sargassum’u değerlendirmeye çalışan çözümlerin çoğu henüz ticari olarak olgunlaşmış değil.
‘Mavi karbon’ olarak deniz yosunu
Deniz yosunu ekosistemleri, deniz karbon döngüsünde önemli bir rol oynamaktadır. Bilimsel literatüre göre, dünya çapında net bir CO2 tutucusu olarak hareket ederler. AB kıyı sularında önemli miktarda yabani deniz yosunu ekosistemivardır ancak, küresel insan kaynaklı deniz yosunu üretiminin %0,25’inden daha azını oluşturmaktadır. Deniz yosununu iklim politikalarına entegre etmeye yönelik olası eylemler, hem iklim hem de çevre üzerinde potansiyel olumlu etkileri olan koruma, restorasyon ve çiftçiliği içerir.
AB’nin deniz yosununun iklim azaltma potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilmesi için bilgi boşluklarının ele alınması gerekiyor. Avrupa’daki mevcut yabani deniz yosunu ekosistemlerinin değerlendirilmesini, AB kıyılarında ve havzalarında besin mevcudiyeti ve ötrofikasyon hakkında daha iyi bilgi oluşturulmasını ve deniz yosunu bazlı ürünlerin karbon ayak izinin değerlendirilmesini içerir.
Deniz yosunu yetiştiriciliği bölgesel ekonomileri nasıl dönüştürebilir?
Küçük ölçekli olmasının yanı sıra, Avrupa deniz yosunu endüstrisi bölgesel olarak şu an için dengesini sağlayamamış halde.
Deniz yosunu ürünlerine yönelik artan talep, çeşitli faktörler (bilgi siloları, veri şeffaflığının olmaması, öngörülemeyen üretim döngüleri, verimsiz tedarik zincirleri, karmaşık düzenleyici çerçeveler) nedeniyle üreticiler tarafından karşılanamamakta. Belirtilen bu nedenler riskten kaçınan yatırımcıların ve işletmelerin, deniz yosunu yetiştirmek konusundaki isteklerini baskılamakta ve caymalarına yol açmaktadir.
Avrupa deniz yosunu endüstrisinin karşı karşıya olduğu zorluklar teknoloji odaklı değil, daha çok yönetişim ve pazar konularıyla ilgili. Bu eğilimin tersine dönmesi, hammaddeye istikrarlı erişim, katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve üretimin gelişmiş olduğu bölgeler ile sanayiyi geliştirmek isteyenler arasında uzmanlık transferine bağlı olacaktır.
Avrupa Mavi Biyoekonomi Raporu, Avrupa Balıkçılık ve Su Ürünleri Pazarı Gözlemevi – EUMOFA tarafından hazırlanmıştır.
Raporu ücretsiz indirmek için lütfen aşağıdaki butona tıklayın.