Bir yandan açık denizde daha fazla balık yetiştirmek üzere teknolojik gelişmeleri takip ederken bu tesislerin lojistiğine yönelik yeni fikirler de kendini gösteriyor. SINTEF’ten araştırmacılar, kıyıda yada kıyıya yakın tesislerdeki balık yetiştiriciliğinden farklı olarak daha çetin koşullarla başa çıkması gereken açık deniz balıkçılığı için en uygun gemi tasarımları da araştırılıyor.

Araştırmacılar, yüksek dalgalara ve güçlü akıntılara maruz kalan açık deniz kafeslerinin yakınında, çeşitli gemilerin nasıl çalıştığını inceliyor ve hava koşullarının operasyonlar ve gemi lojistiği üzerindeki etkisine bakıyor.

Farklı işler için farklı gemiler

Kafeslerdeki su ürünleri yetiştiriciliğinde yem mavnaları ile kafesler arasında çalışmak için, teftiş ve temizlik yapmak için,  onarım, kaldırma ve boşaltma işleri için, tesisteki balıkları bir yerden başka bir yere taşımak için hatta arıtmak işleri için farklı gemilere ihtiyaç duyuluyor. Son yıllarda deniz üzerinde işleme yapabilen devasa fabrika gemileri de oldukça revaçta ve yaygınlaşıyorlar. Ayrıca personelin tesise ulaşmasını ve tesisten güvenle ayrılmasını sağlamak için hızlı gemiler de işin en önemli ekipmanlarından.

Açık deniz balıkçılığında planlama altın değerindedir.

SINTEF Ocean’da araştırma bilimcisi Eivind Lona, Tüm bu gemilerin, kullanımlarının ve sınırlamalarının değerlendirilmesi, yeni gemi konseptleri için öneriler geliştirmek için ihtiyaç duyduğumuz bilgi tabanının önemli bir bölümünü oluşturuyor diyor. Yeni kavramların geliştirilmesi, araştırma ve yeniliğin yalnızca bir yönünü temsil ediyor. Bir diğer yönü ise zaten var olanı kullanma şeklini iyileştirmek.

SFI Exposed araştırma merkezindeki bilim insanları lojistik optimizasyonuna ve hava koşullarının bir gemi filosunun operasyonel lojistiğini nasıl etkilediğine  odaklanarak açık deniz su ürünleri yetiştiriciliği sektöründeki gemi operasyonlarını inceliyorlar. Araştırmacı Hans Tobias Slette, belirli bir gemi filosunun farklı hava koşullarında bir grup su ürünleri yetiştiriciliği tesisine nasıl hizmet ettiğini simüle etmeye yardımcı olmak için ölçekli modeller kullanıyor. Model simülasyonları, bir gemi filosunun bir tesisteki balık toplu balık ölümü gibi olaylara ne kadar etkili tepki verebileceğini değerlendirmek için de kullanılıyor. Açık deniz balıkçılığında kullanılan gemiler büyük ekipmanlar taşır. Bunlar pahalı ve verimli kullanım gerektirir. Belirli bir filonun belirli konumlara nasıl hizmet verebileceğine dair kesin planlama, ağırlığınca altın değerinde.

İhtiyacımız olan “daha büyük gemiler”

Uzun yıllardır, 15 metre sınırı olarak adlandırılan bir kural, gemi inşaa yönetmeliklerini ve 15 metreden daha uzun gemilerin kaptanları için kalifikasyon gereksinimlerini düzenlemektedir. Bu sınır kalktıktan sonra gemi filoları, tekne uzunluklarında daha büyük farklılıklar göstermeye başladı. Tekneler artık amaca uygun boyutlarda inşa edilebiliyor. Lona, Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe gemiler tarafından taşınan ekipman yelpazesi genişliyor diyor. Ağlar büyüyor ve demirler ağırlaşıyor. Tüm bu ekipmanı taşımak için daha büyük gemilere ihtiyacımız var ve daha büyük teknelerin güvenlik açısından olumlu olacağına inanıyoruz.

“Gemilerin bazıları, sakin demirlemede kafeslerinin yanında çok iyi çalışabilirken, açık denizde veya ağır yük kaldırma operasyonları için tamamen uygun olmayabilir,” diyor SINTEF Ocean’da kıdemli danışman olarak çalışan ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayacak filoya sahip olmak için gemi tasarımının nasıl yapılması gerektiğine dair araştırmaları sürdüren Ørjan Selvik.

SFI Exposed merkezinin 2023 yılının Mart ayında düzenlenen son konferansında, Selvik gemi inşası için “tasarım spiral” adı verilen bir yaklaşım sundu. Bu yaklaşım, hem balık hem de personel için inşa edilmiş güvenlik özellikleri ile gemi tasarımı arasındaki önemli bağlantıyı koruyor ve vurguyor. 

Lona, SFI Exposed merkezine ayrılan araştırma süresi boyunca özel olarak tasarlanmış bir dizi gemi tasarımı sunacağımızı hayal etmiştik. Ancak sekiz yılın ardından, belirli ürün geliştirme projelerinin bireysel projelerin konusu olması gerektiğini kesin bir şekilde söyleyebiliriz diyor. 

Selvik, SFI Exposed gibi merkezlerde yer alan proje ortaklarının kendi fikirlerini ve bunların sunduğu rekabet avantajlarını korumak istemesinin bu nedenle önemli olduğunu açıklıyor. Bu nedenle tüm ortakların doğal olarak işbirliği yapmaları gereken ortak çıkar alanlarını belirlemenin önemli hale geldiğini vurguluyor. Bunlar, tasarım temelini oluşturmak için kullanılabilecek bilgi tabanları ve hesaplamalı modeller gibi konuları içerebilir.

SINTEF Ocean’daki araştırmacılar, gemiler ile ağ kafesler arasında etki eden kuvvetleri daha önceki yöntemlere göre çok daha kesin bir şekilde hesaplayan bir model geliştirdiler.

Lona, Daha önce gemi ve petrol platformu gibi büyük yapılara etki eden kuvvetleri hesaplamak için yazılım geliştirmiştik” diyor. Başka bir yazılım ise boru hatları ve diğer ince ve esnek yapılar için uygulanabilir. Şimdi iki dünyanın en iyisini bir araya getirdik ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörüne daha kesin cevaplar sunan gelişmiş bir gelişme elde ettik diyor.

Bu sonuçlar, çeşitli ekipman türlerinin hangi kuvvetlere dayanabileceğini tam olarak belirlemeye ve bir işlemin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğine ilişkin kriterler oluşturmaya yardımcı olmak için kullanılabilir. Ayrıca, farklı hava koşullarının farklı gemilerin belirli operasyonları gerçekleştirme yeteneklerini nasıl etkilediğini hesaplamak için de kullanılabilir.

Açık denizde ve büyük ekipman ve büyük miktarda balık taşıyan tesislerde, sadece deneyime dayalı kararlar elbette ki yeterli değil. Araştırmacılar, su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe risk, beklenmedik durumlar ve operasyon planlaması için araştırmaya dayalı bilginin temel olduğuna inanıyor. 

Detaylı bilgi için buraya ve buraya göz atabilirsiniz.

Kaynak: phys.org